19 Eylül 2014 Cuma

Demir oyun grubunda

Can'la Demir anaokuluna ne zaman başlayacak diye düşünmeye başladığımız zamanlarda onun bir oyun grubuna katılmasının iyi olacağına karar verdik. Demir 9 aylıkken bir oyun grubuna katılmayı denemiştik. İsmi çok bilinen bir zincirin bize en yakın şubesine gitmiştik. Demir önce biraz çekinmiş, sonra da kendince yapılan aktivitelere katılmıştı. Ama katıldığımız oyun grubunda yapılan aktivitelerin Demir'e fazla bir şey katacağını düşünmediğimden, oranın para tuzağı olduğuna karar verip daha sonrasında tekrar gitmedik. Çocuklarla sosyalleşmesi çocuklu arkadaşlarımızla buluştuğumuz zamanlar ve parkta geçirdiğimiz saatlerle sınırlı kaldı. Daha fazla sosyalleşebilmesi için eve yakın oyun gruplarını araştırmaya başladım. Herhangi bir anaokulunun oyun grubu olmasını istemiyordum. Daha önceden bir arkadaşımdan duymuş olduğum Muzipo'ya yöneldim bu yüzden. Eğitimle ilgili bir kurumdan beklentilerim yüksek oluyor her zaman. Burası beklentilerimin hepsini karşılar nitelikte değil ne yazık ki. 

Ama haftada bir gün 2 saat Demir'in başka çocuklarla birlikte vakit geçirmesini sağladığı için de tercih edilebilir geldi. Geçen haftaki deneme dersinden sonra Demir'e tekrar gelmek isyeyip istemediğini sorduğumda istediğini söylediği için kaydını yaptırdık. Bir saat hareket eğitimi adı altında top toplama, basket atma, dengeli yürüyüş, kaydıraktan kayma gibi aktiviteler yapıyorlar. Bir saat de sanat eğitimi adı altında boyalarla ve hamurlarla oynuyorlar, müzik dinleyip dans ediyorlar.

Geçen hafta Demir deneme dersi olarak sadece hareket eğitimine katıldı.  Bir saatin çoğunu benim beklediğim kapının yanında aktivitelere katılmayarak çocukları, eğitimi veren kişileri ve aktiviteleri inceleyerek geçirdi. Benim de kapının yanından ayrılmama izin vermedi.  Bu gün de geçen haftaki kadar olmasa da yine zamanın büyük bir kısmını gözlem yaparak geçirdi. Ben de Demir yanından ayrılmamı istemedeği için kapının yanında durdum. Ben oyunlara katılması konusunda biraz onu cesaretlendirmeye çalışınca o da biraz ilgi gösterdi. Sanat eğitimi başladığında da önce onunla sınıfta otrudum. Daha sonra çıkıp sınıfın kapısında bekledim. Beni orada görünce rahatladı ve bensiz sınıfta kaldı. Ben içerideyken kağıttan yengeç yaptılar. Sonrasında da müzikle dans ettiler ve hamur oynadılar. Ayrılırken "yarın gene gel" dedi, böylece iyi vakit geçirdiğini anladım. Yengecimizle beraber eve dönüp onu salona astık.

Genel olarak yeni ortamlara girdiğinde ve yeni kişilerle tanıştığında önce gözlem yapmayı tercih ediyor Demir.Sonrasında da hoşlanırsa katılıyor. Fiziksel akitivitelere ilgisi olmadığından hareket eğitimi sırasında kenarda durup seyretmeyi tercih ediyor. Belki eğitimi veren kişiler biraz ilgilenseler daha çabuk adapte olabilir. Ama gittiğimiz merkezin özellikleri düşünüldüğünde bu fazla beklentiye giriyor sanırım. Her hafta tutarlı bir şekilde gidip onun bensiz çocuklarla kalmak isteyeceği zamanı bekleyeceğiz şimdilik. 

İki haftadır gözlem yapan sadece Demir değil tabii ki. Ben de anneleri, çocukları, birbirleriyle iletişimlerini, eğitimleri veren kişileri, onların çocuklara yaklaşımlarını, annelerin birbirleriyle olan ilişkilerini gözlemliyorum. Demir'in bu konuda kime çektiği çok açık:)  Bu gün Demir'i sınıfın kapısında beklerken üç anne ve bir anneannenin kendi aralarındaki sohbetlerine  biraz kulak kabarttım, ama katılmak istemedim. Bunun yerine annelerden bazılarının yaptığı gibi orayı Demir'e okul olarak mı yoksa oyun yeri olarak mı anlatmalı, eğitimleri veren  kişileri ağabey-abla olarak mı yoksa öğretmen olarak mı tanıtmalı diye düşündüm. Sonra fark ettim ki Demir çocuklarla sosyalleşmeyi öğrenirken benim de annelerle sosyalleşmeyi öğrenmem gerekiyor. İkincisi ilkinden daha zor olabilir gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder