6 Mayıs 2015 Çarşamba

Demir 3 yaşında


Pazar günü Demir’in 3. yaşını kutladık. Daha önceden Can’ın anneannesinin rahatsızlığı dolayısıyla Demir’in doğum gününü Can’ın teyzelerinde aile içinde kutlamaya karar vermiştik. Ama anneanne düşüp hastaneye kaldırılınca planları değiştirdik. Demir heyecanla doğum gününü beklediği için ertelemedik. Büyük dayı ve yenge, dayı, yenge ve Sena (namı diğer Şeşe), iki dede, babaanne ve Hamdiye Abla’nın katılımıyla sabah kahvaltısı ve pastayla evde kutladık. Daha önceden Demir’le inşaat temasını seçmiştik. Geçen seneden tecrübeli olduğum için Demir’in inşaat makineleriyle resmini içeren poster,  magnet gibi süsleri kolaylıkla temin edebildim. Kahvaltı sofrasını da küçük inşaat makineleriyle süsledim.  Başlarda çekingen davransa da Demir tüm misafirleriyle tek tek ilgilendi. Ama fotoğraf çektirmek istemedi. Bir ara neredeyse herkes elinde bir telefonla, Can da fotoğraf makinesiyle Demir’in pozunu yakalamaya çalışıyordu. Sena’yla da oynama fırsatı oldu ve tabii benim de. Keyifli bir sabah oldu herkes için. Benim keyfimi kaçıran tek şey çekilen resimlerde üçümüzün güzel bir pozunun olmaması oldu. “Daha kutlayacak çok doğum günümüz var nasılsa” diye düşünmeye çalışsam da bozuldum bu duruma.


Arkadaşlarımın çocuklarına veya Sena’ya baktığımda “zaman ne kadar hızlı geçiyor” diye bazen düşünsem de Demir’e baktığımda böyle hissetmiyorum. O yüzden doğum gününde de “doğduğu gün daha dün gibi”, “büyüdüler işte” diyenlere katılamadım ne yazık ki. Zaman geçiyor tabii. Ama her gün yeni bir olay, yeni bir kahkaha, yeni bir gözyaşı, yeni bir deneyimle. Bazen bizi yorarak bazen de eğlendirerek. Hep büyüterek ve değiştirerek.  Ama hızlı mı? Önümüzdeki yılları düşündüğümde emin olamıyorum. Sadece istiyorum ki sağlıkla ve mutlulukla geçsin; Demir’in gülen gözlerine gölge düşürmesin; küçük adamımın daha nice nice mutlu yaşları olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder