5 Nisan 2016 Salı

Demir Barselona'da - 3.gün

Tatilimizin son sabahına Parc de la Ciutadella'de başladık. Kocaman parkta dolaştık. Demir hem oyun parkında oynadı hem de dallardan kılıçlar yapıp bizi yakalamaya çalışarak bizi hayretler içinde bıraktı (nereden öğrendiğini bilmediğimiz bu oyunlar başka bir yazının konusu). Parktaki çeşmenin tepesine tırmandık Demir'le. Oradaki at ve aslan heykelleri ve çeşmedeki ördekler Demir'in çok ilgisini çekti. Sonrasında rotamızı eski şehre çevirdik. Demir katedrali göremeden uykuya daldı. Biz de hem eski şehri, Barri Gotic'i, gezdik hem de Barselona'nın tatlılarının tadına baktık. Demir'e pasta almayı unutmadık tabii. Belediye ve meclis binalarının bulunduğu meydandan geçip tekrar La Rambla'ya çıktık. Hepimizin karnı acıkmıştı; yerel bir lokantada tapas ve sangria ile vedalaştık. Sonrasında Demir'e söz verdiğimiz üzere teleferiğe binmek için yola çıktık. Yaklaşık 1,5 saat sıra bekledikten sonra teleferiğe binip şehrin üzerinde yükselerek Montjuic'e tırmandık. Oradan şehri seyrettik ve bol bol fotoğraf çektik. Sonra otobüsle tekrar şehre inip sahile gittik. Demir bir kez daha kumlarla oynadı ve denizle vedalaştı. Ben teleferik sırasında yediğim rüzgarın etkisiyle hem üşümeye başladım hem de dayanılması güç bir baş ağrısı çekmeye başladım. Bunun üzerine kendimizi en yakındaki rahat yemek yiyebileceğimiz bir İtalyan lokantasına gittik. Orada biraz daha iyi hissetmeye başladım ve yemeklerimizi yedik. Sonrasında da otelimize döndük. Tatilimizin son günü biraz keyifsiz bitmiş oldu böylelikle.

Ertesi gün uçağa bindiğimizde Demir'le gezmek gittikçe zorlaşıyor diye düşünüyordum. Eskiden arabasından etrafı seyrederdi, bir tek yemeklerde bizi zorlardı. Şimdi ise yemeklerini daha rahat yiyor, biz de çok üstüne gitmemeyi öğrendik zamanla, o yüzden bu konuda bir sıkıntı yaşamıyoruz. Fakat her sözün içinde artık. Can'la konuştuklarımızı merak ediyor, arabasında dolaşmak istemiyor sık sık, kendi istediği yerlere gitmek istiyor. Bunlar da bizi zorluyor zaman zaman. Ama tüm zorluklara rağmen keyifli Demir'le gezmek. O yüzden fırsat buldukça gezmeye devam. Ve tabii yazmaya da....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder