4 Haziran 2014 Çarşamba

Batıyor mu, yüzüyor mu?

Demir'le bir süredir Tübitak'ın Merakli Minik dergisini takip ediyoruz. Geçen sayılardan biri gemiler hakkındaydı. Demir derginin tüm resimlerini merakla inceledi. Ben de ona dergideki bilgileri aktarmaya çalıştım yazıları okuyarak ve resimleri anlatarak. Kısa zamanda kendisi resimleri anlatmaya başladı. Şimdi en sevdiği dergilerden biri bu sayı. 


Dergideki etkinliklerden birinde yerdeki bir leğenin yanına oturmuş olan çocuklar vardı. Bu çocuklar farklı nesneleri suya atıp hangisi batıyor hangisi batmıyor diye inceliyorlardı. Biz bu resim hakkında konuşurken aynı etkinliği biz de yapabiliriz diye düşündüm. Birkaç gün sonra Demir'le pazara gittiğimizde onun seçtiği bir leğen aldık. Balkonda oynamak istiyorduk, fakat İstanbul'da devam eden yağışlı ve rüzgarlı hava buna izin vermedi. Biz de "banyoya oyuncak giremez" kuralımızı bu oyun için kaldırdık ve oyunu banyoda oynadık. Bir sepetin içine farklı nesneler ve oyuncaklar koydum. Anahtar, hayvanlar, oyuncak meyveler, kumaşlar vs. Daha sonrasında Demir'le leğene su doldurduk. Önce birkaç nesne batıyor mu yüzüyor mu diye baktık. Sonra nesneleri leğene atmadan  batar mı yüzer mi diye tahmin etmeye çalıştık. Demir bu oyunu çok sevdi. Bazı nesneleri kepçe niyetine kullanıp leğendeki suları dışarıya boşaltmaya başladı. Bunun üzerine ona başka bir kap verdim. Suyu ve oyucakları farklı nesnelerin yardımıyla bu kaba taşıdı. Sonra o kaptan tekrar leğene. Böyle saatlerce oynayabilirdi sanırım. Ama kıyafetleri çok ıslanınca oyunu sonlandırdık. Bu son zamanlarda artmaya başlayan krizlerden birine sebep oldu, ama sonra tekrar oynayabileceğimizi söyleyince Demir sakinleşti. Biz de üstümüzü değiştirip oyuncaklarımızı kurumaya bıraktık.


O günden beri Demir sık sık bu oyunu oynamak istiyor. Şimdilik evde oynasak da havaların düzelip bu oyunu balkonda oynamamıza izin vermesini bekliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder