2 Kasım 2015 Pazartesi

Nerede bir etkinlik orada biz :)

İstanbul'da yaşamanın sevdiğim yönlerinden biri festivalllerin ve sanat etkinliklerinin varlığı. Demir'i de onlarla tanıştırmaya çalışıyoruz mümkün olduğunca. Bunlardan birine eylül ayında Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde katıldık. Avustralya Çocuk Sirki tarafından sergilenen The Flying Fruit Fly Circus gösterisiydi. Demir yaz boyunca tiyatrolar olmadığı için bir süredir tiyatroya gitmemişti. Daha öncesinde gittiği gösterilerde de karanlıktan ve yüksek sesli müzikten korkabiliyordu. O yüzden gösterinin başında Can ile biraz endişeliydik. Daha önceden Demir'e gösteriyi çocuk sirki olarak biraz anlatmıştım. Kedilerin yaptığı bir sirk gösterisiyle ilgili bir hikayeyi anlatan Kedi Sirki kitabını okurken de gösteride çocukların benzer akrobatik hareketler yapacaklarından bahsetmiştim. Bunlar sanırım biraz onu hazırlamıştı. Severek ve ilgiyle seyretti gösteriyi, hiç korkmadı. Can'la ben de arada onun tepkilerini kontrol etsek de biz de keyifle seyrettik. Sonrasında en çok neyi beğendiğimizle ilgili konuşurken en çok tabakların çubuklar üzerinde dönmesini beğendiğini söyledi, bir de kuzuları. Ben de umarım evde tabakları çevirmeyi denemez diye düşünmekten kendimi alamadım.
Bir diğer katıldığımız etkinlikte İstanbul Kukla Festivali çerçevesindeydi. Bu yıl 18.si yapılsa da ben birkaç senedir bu festivali duyuyordum. Can ile birkaç kez gitmek istesek de fırsat bulamamıştık. Bu sene bu fırsatı yarattık Demir sayesinde. Birçok ülkeden kukla gösterilerinin yer aldığı festival boyunca birkaç alışveriş merkezinde 20 dakikalık ücretsiz gösteriler düzenleniyor. Bunun dışında bazı sanat merkezlerinde daha uzun ücretli gösteriler bulunuyor. Ücretsiz gösterilerin ne kadar kalabalık olacağını kestiremediğim için bir cuma günü Demir'i okuldan biraz erken aldım. Rus bir topluluk tarafından sunulan The Fifth Wheel isimli ipli kukla gösterisine katıldık birlikte. Birçok farklı kültürden dans ve müzik gösterileri içeren gösteri Demir'in ilgisini çekti. Bazen benim kucağımda bazen koltuğunda oturarak seyretti. Kuklaları oynatan abi ve ablanın hangi dilde konuştuklarını merak etti anlamadığı dilde şarkılar duydukça. Bittiğinde ise üzüldü, yine gelmek istediğini söyledi defalarca. Ben de çok sevdim. Farklı eğlenceli müzikler dinlemek, onlara ayak uydurabilen kuklaları seyretmek keyifliydi. Üzüldüğüm tek nokta salon çok boştu; sadece 20 kişiydik. Belki haftasonları daha kalabalık oluyordur, ama bu kadar az ilgi gösteriliyor olması yine de beni üzdü. Kukla zengin bir geçmişe dayanan bir sanat ve bizim kültürümüzde de yeri var. Ayrıca çocukların da çok hoşuna gidiyor. Gösteriyi seyreden tüm çocuklar çok eğlendiler. Daha çok duyurulması gerekiyor belki de. Bundan sonra her sene takip etmek istiyorum bu festivali. Umarım ilgi de giderek artar ve güzel gösteriler seyredebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder