13 Aralık 2014 Cumartesi

Mevsimler

Bilmezdim mevsimlerin bu kadar birbirinden farklı ve eğlenceli olduğunu Demir'den Önce (D.Ö.)'de:)
Sonbaharın gelmesiyle yerdeki yaprakları fark eden Demir taşlara ek olarak yaprakları da toplamaya karar verdi. Sokağa çıktığımızda ceplerimiz yaprak dolu eve dönmeye başladık. O zaman fark ettim yaprakların ne kadar birbirinden farklı olduğunu. Şekilleri, büyüklükleri, kenarları, damar yapıları farklı farklıymış. Tabii renkleri de. Sonbaharın etkisiyle yeşili açılan, sararan, kızaran yapraklar... Benim favorim kızaranlar. Sanki daha önce hiç görmemişim onları. İlkokulda öğretilen "sonbaharda yapraklar sararır" bilgimle çelişen her kızarmış yaprağa bir mucizeymiş gibi bakar oldum. Tabii Demir'e de "Aaa, bak kırmızı yaprak!"diye gösterir oldum. Okuduğum kitapta sonbahara dair "önceden birbirlerinin aynı gibi görünen ağaçlar kişilik kazanır ve ormanları binlerce farklı renge boyar" (Coelho, 2014, s.109) betimlemesi aklıma kazınıyor muhtemelen D.Ö.'de hiç dikkatimi çekmeyecekken. Yazara o kadar hak veriyorum ki  bu betimlemeyi anlatıyorum çevremdekilere "yazar ne güzel anlatmış, değil mi?" diyerek. 
Sonbahara olan ilgimizi evde farklı aktivitelerle de pekiştirmeye çalıştık. Tuvalet rulolarını Demir'in seçtiği renklere boyayıp ağaç gövdeleri yaptık. İçlerine yaprakları yerleştirdik. Can'la Demir yaprakları kağıda yapıştırıp kocaman bir gövde çizdiler onlara. Evimiz ağaçlarla doldu.

Havalar soğuyunca da kışa kaydık sonbahardan. Kar bekliyoruz şimdi. Kağıttan kardan adamlar yapıp pamuklarla kar yağdırıyoruz üstlerine. Demir kar ne zaman yağacak diye sordukça havanın daha soğuması gerektiğini söylüyorum. Bir taraftan da İstanbul'a yine kar yağmazsa kar görmesi için Demir'i nereye götürebiliriz diye düşünüyorum.

Önümüzdeki mevsimlerde keşfedeceklerimizi merak ediyorum.Her mevsimin tadını çıkaralım istiyorum birlikte büyürken, öğrenirken, eğlenirken...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder